Karşılıksız Çek Neyi İfade Etmektedir?
Karşılıksız çek bankada nakit karşılığı bulunmayan çektir. Çek kanunen emre yazılı kambiyo senetlerinden olduğundan piyasada güvenli şekilde ciro edilebilen bir kıymetli evraktır. Çekin bu fonksiyonu sebebiyle çok tercih edilmesi kanun koyucunun piyasa güvenini korumak için normlar koymasına sebep olmuştur. Zira ödeme aracı olarak kullanılan çekin karşılıksız çıkması piyasadaki güveni sarsabilecek ve ticari hayatı olumsuz yönde etkileyebilecektir.
Çekin Karşılıksız Çıkmasına Bağlanan Hukuki Ve Cezai Yaptırımlar Nelerdir?
Karşılıksız çeke bağlanan hukuki yaptırım 14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur.Burada belirtmek gerekir ki Anayasa m.38/8 ve AİHS’ne aykırı olduğundan bahisle eleştirilerin odağı olmaktan kurtulamayan geçmişten günümüze çek kanunlarının karşılıksız çeke bağlanan hapis cezası içeren hükümleri devam etmektedir. Zira TCK m.52/4 hükmüne göre adli para cezası mühletinde ödenmediğinde ödenmeyen kısım hapis cezasına çevrilmektedir. Yani ödeme aczine düşen karşılıksız çeke sebebiyet veren kişi cezai yaptırıma maruz kalabilir.“Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder.”Görüldüğü üzere çekin bankaya ibraz edilmesi sonrası karşılıksız çıkmasıyla çek hamiline (çeki üzerinde taşıyan, bankaya ibraz eden kişiye) şikayet hakkı tanınmıştır.Bununla beraber çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bir koruma tedbiridir.
7226 sayılı Yasa (Son Değişiklik) ile Karşılıksız Çek Düzenleyenin İnfazdan Kurtulma Olanağı Getirilmiştir
14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanunu’nunda (“Kanun”) değişikliğini içeren “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” (“Torba Kanun”), Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 25.03.2020 tarihinde kabul edilmiş ve 26.03.2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Böylece 5941 sayılı Çek Kanunu’na aşağıda belirtilen “Geçici Madde 5” değişiklik kanununun 49.maddesi ile eklenmiş ve kendisine çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı verilen gerçek yahut tüzel kişi/leri ve alacaklıları-borçluları doğrudan veya dolaylı olarak etkileyecektir.Torba Kanun’un 49. maddesi ile 14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklenmiştir:(1) 5 inci maddede tanımlanan ve 24/3/2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulur. Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir.(2) Hükmün infazının durdurulması hâlinde ceza zamanaşımı işlemez.(3) Bu madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilir.(4) Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkilidir. Mahkemece bu madde uyarınca verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilir.(5) Bu madde uyarınca verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353’üncü maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz usulü uygulanır.(6) Bu madde hükümleri her bir suç için ancak bir kez uygulanabilir.”
Çek Kanunu Geçici Madde 5 Tespitler
Düzenlemeden 24/3/2020 tarihine kadar işlenen “Karşılıksız Çek Keşide Etme” suçundan dolayı mahkûm olanlar faydalanabilecektir.Buna göre:
- Karşılıksız Çek Düzenlenmesine Sebebiyet Verme suçundan mahkûm olan,
- İş bu suçu 24/3/2020 tarihinden önce işlemiş bulunan,
- İnfaz kararı bulunan hükümlüler faydalanabilecektir.
İlgili madde lafzında “mahkûm” ve “hükümlü” kavramları kullanıldığından Geçici Madde 5’ten yalnızca hükümlülerin yararlanabileceği anlaşılmaktadır. Bu minvalde yargılaması devam edenler hakkında ilgili maddenin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda boşluklar bulunmaktadır.Bununla beraber zaman bakımından uygulamada Çek Kanunu’nda özel hüküm bulunmadığından genel kanun olan TCK’nın m.7/2’ deki “Zaman bakımından uygulanma” başlıklı “Failin Lehine Olan Kanunun uygulanması ilkesi” gereği henüz kesinleşmemiş ve derdest davalar için de Geçici Madde 5’in uygulama alanı bulabileceği ön plandadır.
İnfazın Durması ve Tahliye
24.03.2020 tarihine kadar işlenen karşılıksız çek keşide etmek suçlarından dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih olan 26.03.2020 tarihi itibariyle durdurulmuştur. Dolayısıyla, yalnızca ilgili suçtan ötürü ceza evinde bulunan mahkumlar 26.03.2020 tarihi itibariyle herhangi bir ödeme veya taahhüt alınmaksızın tahliye edilmiştir.Düzenleme doğrultusunda:
- Hükümlü, tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının %10’unu alacaklıya ödemek zorundadır.
İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. İnfazın devam etmesi kararından sonra “Geçici Madde 5’ten aynı suç için yararlanılamaz. Hükmün bu niteliği itibariyle kullanılmakla tükenen haklardan olduğu söylenebilir.Burada hükmün infazının devamı madde lafzından da anlaşılacağı üzere alacaklının yetkili İcra Ceza Mahkemesi’ne yapacağı şikayet ile mümkün olabilir. Herhangi bir şikayet bulunmuyorsa mahkeme, infazın devamına re’sen hükmedemez.
- Kalan %90’lık kısım üç aylık sürenin bitimi tarihinden itibaren en geç ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödenmelidir.
Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir.Eğer ki bahsedildiği üzere borcun %10’u tahliyeden itibaren 3 ay içinde ödenir ve kalan kısmı da ilk 3 aylık sürenin bitim tarihinden itibaren en geç 2’şer ay arayla ve bu doğrultuda en geç 15 eşit taksit halinde ödendiğinde mahkeme tarafından ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecektir.Burada belirtmek gerekirse bu vadeler azami olup hükümlü borcun tamamını da dilerse ödeyebilir.Eklemek gerekirse infazı durdurulan hükümlü hakkında “Yurt Dışına Çıkış Yasağı” konulabilir. Burada mahkemenin takdir yetkisi bulunmaktadır.
Mahkemece verilen herhangi bir karar üzerine itiraz nasıl yapılır?
Madde kapsamında verilecek kararlara karşı itiraz, İcra ve İflas Kanunu’nun 353/1. maddesinde düzenlenen usule göre yapılacaktır.İcra ve İflas Kanunu’nun 353/1. Maddesine göre; ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı incelemesi için dosyayı o yerde icra mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde İcra Mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde Asliye Ceza Mahkemesine, İcra Mahkemesi hâkimi ile Asliye Ceza Mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın Asliye Ceza Mahkemesine gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir.
Ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması adli sicile işlenir mi ?
Adli Sicil Yönetmeliği m.11/5 ‘e göre “Adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine ilişkin hükümler, adlî sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilir.” Hükmün mefhumu muhalifinden adli para cezasına mahkumiyetin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması kararının adli sicil kaydında gözükmeyeceği çıkarılabilir.
Geçici Madde 5 ile tahliye edilen hükümlünün “Çek Düzenleme ve Çek Hesabı Açma Yasağı” kalkar mı?
7226 sayılı kanunla Çek Kanunu’na getirilen değişiklik Karşılıksız Çek sebebiyle hakkında adli para cezası verilmiş ve iş bu para cezasını karşılamadığından hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuş hükümlüler hakkındadır.Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı şu şekilde kaldırılabilir:5941 sayılı Çek Kanunu madde 6’ya göre:
- Karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödenmesiyle,
- Çek hamilinin şikayetinden vazgeçmesiyle,
Yargılama aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine, mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir.Ayrıca kişi, mahkûm olduğu cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir. Bu itiraz bakımından İcra ve İflas Kanununun 353’üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır.
